ORGANİK TARIMIN İLKELERİ
Organik Tarımın Kökleri (İlkeleri) şunlardır:
- Sağlık İlkesi
- Ekoloji İlkesi
- Hakkaniyet İlkesi
- Özen Gösterme İlkesi
Ben Orçun Gürkan,
A. KIMLIK, HAK ve ÖZGÜRLÜKLER
Birey olarak kendimi: "Modern, çağdaş, bağımsız ve laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin özü olan Atatürk İlke ve İnkılaplarina bağlı, adil ve özgür bir Türk Vatandaşı" olarak tanımlıyor ve bu kimlik dışındaki hiçbir sıfat ve tanımlayı kabul etmiyorum.
İnancım, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin bağımsız ve bölünmez bütünlüğü"dür. Bağımsızlığın ve bütünlüğün korunmasının, mensup olduğum millet ve milleti oluşturan bireylerin sorumluluğu olduğuna inanır; bu gerçege ancak öz değer ve kültür zenginliğimizin yaşatılması uğurunda emek sarf ederek ulaşılacağına inanırım.
Yüzyıllar boyunca dünya coğrafyasının farklı noktalarında medeniyetler kurmuş, geçtikleri tüm topraklar üzerinde yaşayan toplumlarla yakın temas kurarak, onlarla bir olmuş, sahip oldukları kültürel, bilimsel ve toplumsal zenginlikler ile medeniyetini geliştirmiş ve bu kültürlerin tarih boyunca kendi içerisinde yaşamasına, yaşatılmasına her daim izin vermiş, onların en onemli koruyucusu olmuş; bir tek değil bir sürü kültürü, medeniyeti içerisinde bulunduran Türk ırkına mensup olduğumu ve bu ırka mensup herkesin de soydaşım olduğunu kabul ediyorum.
Diğer taraftan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti sınırları içerisinde veya dışarısında Vatandaş kimliğine sahip herkesin bu ülkenin bir parçası olduğunu, etnik farklılıkların ülkenin kültür mirası olduğunu kabul ederim. Bu zenginliğin gurur verici olduğunu, bu çeşitliliğin korunmasının birlik ve beraberliğin korunması anlamına geldiğine inanıyorum.
Ülkem için değişimin, yalnızca üzerine kurulduğu temellere sadık kalarak, bizleri daha öteye taşıyacak olanının gereğini ve doğruluğunu savunurum. Değişimin ve gelişimin gerekli olduğuna, ve sürekli kılınması husunda üzerime düşen sorumluluğun farkındayım.
Sahip olduğum tarihin öneminin bilincinde olarak, tüm gerçekleriyle barışık, hakkında yapılan tüm hakaretler ve asılsız eleştirilerin ise karşınsındayim. Diğer taraftan söz konusu hakaret ve eleştiri sahipleri ile tartışmaya açık ve aksini kanıtlamadıkları sürece iddalarının gerçek dışılığını kanıtlamak üzere mücadele etmenin önemine, gerektiğinde de bu gerçeklerle yüzleşmenin onurlu bir davranış olduğunun inancındayım.
Her milletin hak ettiği gibi yönetildiğine inanır ve hak ettiğim özgürlüklerin ve değerlerin elimden alınmasına, yıpratılmasına, kısıtlanmasına karşı tüm varlığım ile karşı çıkacağıma söz veririm.
Ülkem vatandaşı olan, bununla gurur duyan herkesin, eşit hak ve özgürlüklere sahip olduğunu kabul eder ve onlarin haklarının korunmasının benim sorumluluğum olduğunu bilirim. Ancak; Ülkemin, Toprağımın, Kültürümün, Zenginliğimin ve Öz Değerlerimin varlığını tehdit edenlerle mücadelenin sonuna kadar sürdürülmesinin gereğine ve gerektiğinde söz konusu şahısların bazı vatandaşlık haklarının ellerinden alınmasının son derece adil bir davranış olduğuna, keza ulusal değerleri ve vatandaşlık kimliğini red ederek, kendilerine sağladığı özgürlükleri kaybetmelerinin sorumlusunun yine kendileri olduğuna inanırım.
Ülkemin geleceğinde yalnızca bu milletin söz hakkı olduğuna ve bu sürece dışarıdan müdahil olmak arzusunda olan ve kendinde buna patavatsızca hak görenlereyse gerektiğince hadlerinin bildirilmesin uğruna gereğini yapacağima söz veririm. Söz konusu patavatsızların avukatlığını yapan, onlardan medet uman ve onların söylemlerini kendine söylem edinen, kişisel çıkarları uğruna ülkenin geleceğini, bütünlüğünü ve öz değerlerini hiçe sayanlara da hak ettikleri gibi davranacağıma söz veririm.
Uluslararası birlikteliğin, karşılıklı anlayış ve hoşgörünün küresel barışın temeli olduğuna ve bu barışın korunmasının esas olduğuna inanırım. Kendi milletim dışındaki milletlerin, kültür, değer ve inançlarına saygı göstermenin erdemlerin en büyüğü olduğunun bilincindeyim.
Ülke olarak belirlediğimiz hedeflere ulaşırken ikinci ve üçüncü taraflarlarla kurduğumuz ortaklıkların beraberinde getirdiği yükümlülüklerin gereğini hakkıyla, adil, eşit ve dürüst bir şekilde yapacağıma söz veririm. Ancak süreç boyunca karşı tarafın da aynı davranışları sergilememesi, haddini aşarak beni yönetmek, egemenliği altına almak, onurumu kırmak istemesi durumunda kendilerine gereken cevabı vermek konusunda cesur olacağıma söz veriririm.
Yukarıda saydıklarımı özetleyerek, şunu bildirmek isterim:
Ülkemin refahı, bağımsızlığı ve bütünlüğü uğuruna sorumluluk almayı ve sonuna kadar bu uğurda mücadele etmeyi kabul ederim.
B. DOGA ve INSAN
İnsan ve doğanın birbirlerinin ayrılmaz parçaları olduğuna, birbirlerinden kopuk tanımlanamayacağı ve varsayılamayacağını kabul ederim. Doğanın kendisinde meydana gelen değişiklerin doğrudan insanı ve toplumları etkilediğini, aynı şekilde bireylerde ve toplumlarda izlenen değişiklerinse doğayı etkilediğini kabul ederim.
Dünya üzerinde varolan Biyo-çeşitliliğin ve doğal kaynakların, tüm insanlığın ortak mirası olduğuna ve bu mirasın korunması ve sürdürülebilir kullanımının tüm bireylerin ortak sorumluluğu olduğuna inanırım. Dolayısıyla; doğanın sunduğu kaynakların ve biyolojik çeşitliliğin bizlere sunduğu bütün fırsat ve olanakların, tüm insanlığın ortak çıkarına hizmet edecek şekilde eşit ve adil bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğine inanırım.
Doğanın ve sunduğu kaynakların, şahısların veya toplumların malı değil, tüm insanlığın ortak değerleri olduğunu savunurum.
Öte yandan, bireysel ve toplumsal olarak yapılan fazla ve gereksiz tüketimin, hem doğanın hem de insalığın zarar görmesine, yıkılmasına ve sonunda da yok olmasına sebep olacağının bilincindeyim. Birey olarak, kişisel tüketim alışkanlığımı kontrol altına alacağıma söz veririm.
Diğer taraftan tüketim alışkanlığımın küresel politikaların belirleyicisi olduğunun bilincinde olarak, doğanın ve kaynaklarının sürlebilir kullanılması ve insanlığın refahının sağlanması adına etik ve adil bir tüketici olacağıma söz veririm.
23.05.2008, Helsinki
2 yorum:
organik tarım eskidendi, artık inorganik tarım ve moleküler tarım varım denen kavramlar var....
makaleyi çok beyendim, ama IPM tam açılımının yazılmaması gibi bir eksiklik var.
Yorum Gönder